Türkiye’de eğitim modelleri

öğrenciler

Eğitim denince insanın doğumundan ölümüne kadar var olan bir süreçten bahsedilmektedir. Bundan dolayı bu kavramın yıllar geçtikçe devamlı olarak gelişmesi ve değişime uğramasından doğal bir şey olamaz. Geçmiş zamanlarda da devam eden eğitim özellikle ilkel toplumlarda belli bir sisteme bağlı olmaksızın ve plansız bir şekilde olmuştur. Bu çağlarda eğitim genellikle toplumsal olarak kabul edilen kurallardan oluşmuştur. Türkiyede eğitim modelleri sürecinde toplu olarak uygulanan eğitimlerde birey kendi spesifik özelliklerinin farkına varamamıştır bu da toplumda belli kalıpların oluşmasına neden olmuştur. Eğitim bilimci ve düşünürler eğitimi çeşitli özelliklerle tanımlamışlardır.

Bu özellikler aşağıda kısaca belirtilmiştir (Eğitimin tanımı) :

§    Bireyin davranışlarını değiştirme süreci, (Tyler 1950).

§    Bireyin kişisel yeteneklerini geliştirmesi için belirlenmiş toplumsal süreç, (Good 1959).

§    Belirlenmiş olan bilgi, beceri ve görüşlerin eğitim kurumları tarafından kuşaktan kuşağa aktarılması, (Kneller 1966).

§    Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla istendik ve kasıtlı olarak değişme meydana getirme süreci, (Ertürk 1972).

§    Kişinin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla istendik yönde ve bir dereceye kadar kalıcı değişmeler meydana getirme süreci, (Özçelik 1981).

§    Eğitim, çocuğun kendi olanaklarının, yeteneklerinin sınırları içinde gelişmesini sağlayacak amaçlı, bilinçli ve planlı bir yaşantıdır, Ercan (1995).

Niçin öğrenci merkezli eğitimin gibi bir soru sorulacak olursa bazı temel özelliklerden bahsetmek yerinde olacaktır. Öncelikli olarak öğrenci merkezli eğitimde öğrenmeyi öğrenmek esastır ve her öğrenci öğrenebilir.

Ayrıca bu eğitim modelinde her öğrenci öğrenirken eski ve yeni bilgiler arasında bağlantılar kurar. Bir diğer önemli özellik ise farklı öğrenciler farklı zamanlarda farklı türde ve hızda öğrenebilirler. Yine bu eğitim modelinde her öğrenci öğrenmeye karşı farklı bir eğilim gösterir ve yeni öğrenilen bilgileri kendi düşünce yapılarına göre şekillendirirler. Bu da var olan bilginin farklı bir kavrama dönüştürülmesi demektir.